9 Kasım 2011 Çarşamba

Başkasının boynundaki kolye ile boğulmak..

06.11.2011 , 16.30 Mardin..

- Nasıl yardımcı olabilirim..
- Yani aslında bişey almak için değilde, arkadaşımı beklerken bakıyorum sağa sola..
- buranın gümüşü ünlüdür beyefendi.. gümüş kullanıyormusunuz..
- Hayır.. hiç denemedim.. kimseye de almadım..
- şöyle bir ürünümüz var.. hem kolye.. hemde bileklik olarak kullanılabiliyor..
- ....
- beyefendi..? iyi misiniz..
- ....
- beni duyuyor musunuz... Beyefendi..!

06.11.2008 , 16.30 İstanbul..

- Oğlum bişey söylicem ama kızmıcaksın..
- Neden kızayım annem.. söyle..
- Ben bişey almak istiyorum ......'e.
- Nasıl bişey anne.. Herşeyi var zaten..
- Yok öyle değil.. Bir kolye.. yüzük.. Ya da başka bişey.. baktıkça bizi hatırlasın diye.. O da benim kızım artık..
- O, baktığı heryerde seni hatırlar ayla sultan.. Annesinden çok annelik yaptın ona.. için rahat olsun bişey istemez o..
- Olsun ben yine de alıcam.. Beğendim bile bişey...
- Peki annem.. içinden öyle geçtiyse al..

Acımasızlık, daha önce bile adını anmadığımız bir şehire tek başıma kaçtığımda dahi, hala seninle ilgili bişeylerin karşıma çıkmasıydı.. Dahası değil..

Sen albümlerdeki fotograflara baktığın bile 'Güzel günlerdi' diyip, öteki sayfaya bir nefeste geçerken, benim bitişim aradan yıllar geçmiş olsada, gümüş bir 'yusufçuk' kolyesinin elinden olabiliyor..

Adaletsizlikse, ben askerde titreyerek revirde yatarken, senin benim yatağımda ateşler içinde yattığında, annemin sirkeli suyla 'senin' alnını sabaha kadar ovmasıydı..

Gözlerimi kapatıp artık gece olmasını bekliyorum..

06.11.11 , 02.00 Mardin..

Bin yıllık bir taş evin içinde, yanında bir kadın uyur..

Ve sen tek başına yan yatakta birşeyler yazarsın..

ama aklının acımasıyla, elinin içinin yanmasından anlarsın ağlayacağını..

o anda ekrana bakmaya devam edersin..Ağlamazsın ancak gözyaşların gözünü doldurur.. ekrandaki renkler birbirine girer gözün dolduğunda..

Bunu ancak geride kalanlar anlar..

Sessizce dışarı çıkar, bir sigara yakarsın..bir şehrin en tepesinde, arada kilometreler vardır onunla..Bir mardin rüzgarında bile kokusu burnuna gelir..Isınsın diye burnunu öptüğün anı hatırlarsın..

Sağ taraftan kilisenin çanları çalar... Sol taraftan ezan sesi duyulur..

Onun kolları başka bir adamın boynundayken...yusufçuk kolyesi hala o kadının boynundadır..

İçerdeki kadın uyur..

Sen terasta ölürsün..