28 Eylül 2011 Çarşamba

Çünkü seninle yarım kalmak..

Müziklerini, insanlarını, rahatsız taburelerini sevmediğim, hiçbir tanıdığa denk gelmeyeceğim bir yerdeyim..

Acınacak bir durum da olsa seni hatırlatacak hiçbirşeyin olmaması burayı tarifsiz bir yer kılıyor damarlarımda..

Biliyorum, sen hala huzursun.. fakat sensizlik huzursuzluk değil artık..

Kadehin öteki yüzünden kültablasına bakıyorum.. ara sıra burnumu çekip, kafamı yukarı kaldırıyorum.. gözlerimi zor açıyorum..

'Bir tane daha' işareti yapıyorum barmene.. şişeyi yanıma koyuyor..

'paylaşın' diyor..

Gözlerimi hafifçe açıp yanıma bakıyorum..

'Eğer hatırlamak istiyorsan, her zaman bir şarkıda onu bulursun..' diyor yan taburedeki kadın..

+Ya hatırlamak istemiyorsam..?
- O zaman o şarkı gelir seni bulur..

Geçen zamana bakınca aslında sevgilim, en azından şarkılardan kokun uçabilirdi.. duruyor..

Yokluğun acıtıyordu.. o gece anladım; beraber değildik ve ikimiz de başka gögüslerde birbirimizin kalp atışlarını dinliyorduk.. varlığın acıtmaya başladı..

Çünkü seninle yarım kalmak, geri kalan insanlarla tamamlanmaktan çok daha gerçekti.

Omzuma dokundu kadın.. şişeyi gösterdi.. kafamı salladım..şişeyi ona doğru ittim..

- Adın ne..?
+ Bir şişeyi paylaşıyoruz diye hayatı paylaşıyoruz izlenimine nerden kapıldın..?
- İtici olmaya çalışma..zaman geçiriyoruz ne var..
+ Zaman sadece onunlayken zamandı.. sonrası, anı taklit eden dakikalar.
- Bazen 'yanında olması' değil, 'hatırında güzel bir yerde kalması' daha iyidir..
+ Alkolüyken söylediğin gerçekleri ayıkken kendine tekrarla.. ve biraz sus..

Şişeden son bir duble daha aldım.. tabureden zorlukla indim.. yere baka baka kalabalık arasından sigara içmek için dışarı çıktım..

Sigarayı yaktım..

Arkadan seneler önce senin hiç hatırlamayacağın bir bankın kenarına iliştirmişken bedenlerimizi, 'bu şarkı bizim olsun' dediğin parça yırttı kulağımı ruhumu almak için..

Farkettim ki seni unutmanın, sana dokunmanın, sana veda etmenin hiçbir yolu yokmuş sevgilim..yanımda uyumadığın her gece, benim bir parçam da başka yerlerde sabahlıyor artık..

Ve bir sigara, en fazla iki şarkı dinletiyorken.. tek bir şarkı, sigaralarca sürebiliyordu..

O gece anladım..

23 Eylül 2011 Cuma

Aklımda kalmazdı.. Yüzün ellerin..

23.20
Eğer hala kalbin varsa..

Şevkat hatadan önce uğramalı bir kalbe, vicdan, hissizlikten önce... sözlükteki sıralarının tam tersine.. diye yazdım peçeteye.. cüzdandan fotografı çıkardım..

'fotoya bakınca çok hızlı içtin.. ne var o fotoda..' dedi karşımdaki kız..

'kalbim' dedim.. geri koydum yerine..
'şerefe' dedim arkadaşlarıma gülümseyerek.. 'hadi içmiyor muyuz?'


00.15
Arka masanın isteğini çalıyordu saz heyeti.. masadaki arkadaşlarım dahil herkes eşlik ediyordu..

'güzelsen, güzelsin yok mu benzerin..
goncadır ilk hali bütün güllerin..
aklımda kalmazdı yüzün, ellerin...
ah bu şarkıların gözü kör olsun..'

Hafifçe kendime çektim sazı çalan adamı.. hemen eğildi.. konuşabildiğim kadarıyla..

+ hatırlamak, ne muhteşem düşman.. unutmak en hayırsız dost..
- bilmiyoruz abi, o parçayı kim söylüyor..
+ madem bu şarkılar çalınmasa aklımıza gelmeyecek elleri..neden hatırlatıyorsunuz lan bize.. ne istiyorsunuz..
- ayıp oluyor beyefendi..para kazanıyoruz..
- al bunu.. bu gece çalmayın.. kimse hatırlamasın hiçbir eli.. şimdi siktirin gidin..


04.30 nezaret çıkışı..
- abi ne gereği vardı şimdi bunun..ne güzel eğleniyorduk kızlarla.. rezil olduk herkese..
+ cüzdanım nerde..
- saz çalan adama verdin herşeyi.. kimliğini, kredi kartlarını aldım ben.. tutun koluma..
+ fotograf.. fotograf..
- ne fotografı abi.. görmedim ben bişey..
+ yırtık yanmış fotograf..
- yok abi.. almadım onu.. ne yapacaksın yanmış fotografı, yürü nolur şu taksiye binelim..
+ kalbim var o kağıtta.. bırakamam..
- abi nereye gidiyosun yapma nolur..
+ kalbim.. fotograf.. gitmesin..



Seni sevmediğimi, gitmen gerektiğin söylediğim o gece gözünün önünde yakmıştım o fotografı.. hatırla..

' al bunu da yak.. bu fotografta kalbinin olduğunu söylerdin hep.. işte o zaman sana inanırım, giderim ve bir daha geri dönmem' demiştin..

Fotografı kenarından tutuşturup kültablasının içine bırakmıştım.. bir anda jandarma mavisi gözlerini kısıp.. 'bitti mi yani..' dedin bu balkonda..

Sen balkondan çıkar çıkmaz, fotografı alıp söndürdüm..

Ardına hiç bakmadın..

Ben o geceden sonra yanmış kalbine sahip çıkan bir hastaydım senin evlatlık bıraktığın..

Bir daha hiç görüşmedik..

Bazıları bir yangından kalan isle, bazıları bir yazgıdan kalan hisle kirleniyor..her aşk, yangından önce karşısındakini kurtaranla temizleniyor sevgilim..

Nasıl soğudunu bildiğin, nasıl ısınacağını öğrenemediğin kalbin, kimsesizliğimden çıkacak bir yangını üstlenebilir mi bu gece..

Bazı yürekler daha yüreklidir, söylesene sevgilim;

Öyle mi senin ki?

12 Eylül 2011 Pazartesi

Alkolik Hastane Koridorları.. (2)

Paslı demir içki matarasının yüzüğüme çarpmasıyla uyanıyor saçları olmayan bir çocuk.. hemen sağına bakıyor.. sakarlığımın kurbanı oluyor o geceki uykusu.. ki birinin hayattaki sakarlığıyla başka birinin uykusunu çalmasının ne demek olduğunu son bir kaç senenin her gecesinde yaşıyorum..

- Özür dilerim.. yanlış girdim..
+ Bende öyle..
- Nasıl yani.. hasta değil misin..
+ Evet.. hastalığımın başından beri bunu söylüyorum.. bu işte bir yanlışlık olmalı..
- Her insanın hayatında yanlışlıklar oluyor.. adına kader diyoruz..
+ Yine leş gibi içmişsin.. annem sana çok kızıyor..
- Yine..?
+ Bu kattaki herkes seni tanıyor abi.. ne yapıyorsun burda aylardır..
- Hastam var..
+ Ve bu kattaki neredeyse herkes senin hastan olmadığını biliyor..
- Siz uyurken arada bir geliyorum bakıp çıkıyorum..
+ Biz uyumuyoruz ki hiç.. bize bakanların uyumaları için uyumuş gibi yapıyoruz bir müddet.. bunu iyi biliyorsun..
- Birgün hepinizi lunapark'a götüreceğim.. şimdi gitmem gerek..
+ Birşey isteyeceğim..
- İste..
+ Karşı odada merve diye bir kız var.. o uyurken ona da gidiyorsun geceleri.. o saçları olmadığı için ve eskisi kadar güzel olmadığını sanıp sen girdiğinde konuşmamak için uyuyormuş gibi yapıyor..
- Evet biliyorum..
+ O bu gece sen girdiğinde yine uyumuş gibi yapacak.. ona benim için birşey söylermisin kulağına..
- Tabi.. ne istersen..
+ 'Mert seni herşeyden çok seviyor..sen bu dünyanın en güzel kızısın ve bu ay bitmeden seninle lunapark'ta buluşacak' dermisin..
- Tamam mert.. annen uyanacak... gitmem gerek..
+ Söz ver..
- Söz mert.. söz...

Sen, seni haklı çıkaracak ne kadar şey varsa hepsini inkar ederken; ben, inkar ettiğin her şeye bir gerçek sığdırmaya çalışıyorum şimdi cerrahpaşanın 5. katının tuvaletlerinin aynalarında..


'Hayatta illa bişey olacaksan aşık ol' diyen bir adamın izinden gideceğimi o gün bana söyleselerdi o hastanede ne kadar çocuk varsa hepsini lunapark'a kaçırırdım o gece.. öleceklerini bile bile..


O hastanede acılarına teslim olanların bildiği ve hep beklediği bir gün var; o gün, sadece sarılıp birlikte uyuyabilmek için tüm hayatını karşılarına dikenler var..


O gece kimse değil, kıvılcımla farkını oturup onlara kendi anlatacak alev..


Ve o gece hepimiz lunapark'ta 'herşeyden çok sevdiklerimize' bir yer tutacağız dönme dolapta..


O gelse de... gelmese de..

Not: Mert ile Merve o ayın sonunda lunapark'ta buluştular... biliyorum..

8 Eylül 2011 Perşembe

Çok uyku borcun var bana..

Yanılmak hakkında sayfalar dolusu yazabilirim artık ama fısıldayarak da olsa sürekli kulağımdan geçen geri dönüş ihtimalini içimden atamıyorum bu odada..

Yaralanmış bir kalple hikayesini anlatırken yutkunamayan biri, bu hayatta ancak henüz bir hikayeye tutunamayan birine aşık olabilir demiştim sana bu aynanın önünde..beni dinlemedin..

Şimdi seni cesaretlendiren bir şehrin en özgür meydanında durup büyük binalara baktığında anlayacaksın, küçük ve gerçek bir kalbe ne kadar ihtiyacın olduğunu..

'buraya beraber gelecektik' diyeceksin 'burada beraber hatırlayacaktık geçmişimizi ve beraber unutacaktık her şeyi..' derken gökyüzüne bakıp kendi yıldızını arayacaksın ağlarken..

Bense bu odada tek başına unutuldukça, yanlışla yalnızı sonunda doğru yazmaya mecbur kalıcam.. ve bıraktığın ruj ile aynaya 'senin yıldızın gökten yere düşmüş sevgilim.. artık gökyüzünde arama' yazıcam..

Bana bu odadan bahsetmiştin son konuşmada.. bu odayı anlatıyordun hep..

'bizim hakkımızdı o oda' diyordun..

'yıllar geçecek ve sen geri dönüp en çok bu odada ağlayacaksın bilmiyosun..' dedim bende o gece vicdanımın ipini boynumdan çıkarabilmek için..

Yazdığım hiçbir şey güzel değil biliyorum, ama bu gece senin için boş bir satır bırakıyorum bu odada, çünkü en çok boş bir satırın içine güzel şeyler yazabilme ihtimalin var senin..

Yolunu kaybettiğin bir gün, dönmeye niyetin olduğunda, dönmek için ihtimalinin kalmadığı bir cümle yaz buraya...başka şansın kalmadı..

Ben, beni sevmeni dileyerek, kendi hayatını kurtarmanı istedim..

Ve yine de hiç bilmesen bile hakkın olduğunu söylediğin bu odada..

Sensiz uyumayı bırak..

Sen içerde değilsen yatamıyorum..